“Mehme Günsur” en sevdiğim aktörlerden biridir. “Aşk tesadüfleri sever” de en sevdiğim filmlerden biri. Belki daha önce de bahsetmişimdir. Ama tesadüf takıntılı biri olarak karşıma yine tesadüfle ilgili bir bilgi çıkınca hemen paylaşmak istedim. Konu Fizikçi Wolfgang Pauli hakkında. Pauli, “Pauli Etkisi” adıyla bilinen ve Avrupa’daki fizikçiler arasında mizahi bir biçimde anılan fenomenden dolayı iyi tanınıyormuş. Pauli’nin sadece varlığı, karmaşık teknik donanımların tutukluk yapmasına yetiyormuş. Pauli’nin çevresindeki insan ve nesneler için, özellikle fizik laboratuvarında çeşitli kazalara olan etkisi varmış. Labaratuvara geldiğinde makineler duruyor, cam aparatlar aniden kırılıyor, vakumlu sisteme bir sızıntı oluyor ve bu kazalardan hiçbiri Pauli’ye zarar vermiyormuş. Bir şeylerin bozulmasından önce Pauli önce sıkıntı verici içsel bir gerginlik içinde oluyor ve olaydan sonra da gerginliği azalıyor, rahatlıyor hatta coşkunluk anları yaşıyormuş.
Ünlü bir fizkçi olan George Gamow’un ilginç anısı da Pauli etkisini destekler nitelikte. Olay, Profesör J. Franck’ın Gottingen’deki labaratuvarında meydana gelmiş. Bir öğleden sonra, görünüşte bir neden olmadan ve Pauli orada bulunmadığı sırada, atomları araştırmada kullanılan karmaşık bir alet bozulmuş. Franck bunun hakkında Pauli’ye, en azından bu sefer onun masum olduğunu anlatan esprili bir mektup yazmış ve Zürih’teki adresine postalamış. Bir süre sonra cevap gelmiş. Pauli mektubunda, Kopenhag’a Bohr’u ziyaret etmeye gittiğini ve Franck’in laboratuvarındaki aksilik sırasında trenin Gottingen’deki istasyonda birkaç dakika durduğunu yazıyormuş.
Diğer bir anı ise Rudolf Peierls’e ait. Meslektaşları, bir davette Pauli Etkisi’yle dalga geçmek için bir oyun hazırlarlar. Bir avizeyi basit makara yardımıyla sallandırırlar. Niyetleri, Pauli salona girdiğinde ipi serbest bırakarak avizenin düşerek kırılmasını sağlamaktır. Pauli salona girdiğinde, makaradaki ip sıkışır ve hiçbirşey olmaz. Bu, Pauli Etkisi’nin tipik bir örneğidir.
Simin Işık diyor ki “Bilerek ya da bilmeyerek dünyaya ve diğerlerine yansıttığımız herşeyin, kendimiz de dahil olmak üzere, herkesi ve herşeyi etkilediğini düşünsek ne olur?”
Ben elimden geldiğince söylediğim her sözün, yaptığım her davranışın, attığım her adımın bir başkasını ve çevreyi nasıl etkileyebileceğini düşünmeye çalışıyorum. Diğer insanlarla empati kurmayı seviyorum. Düşünüyorum da bir başkası da davranışlarında beni nasıl etkileyeceğini düşünerek hareket etse benim yaşamım da ne kolay olurdu? Buna da şükür. Beni olumlu yönde etkilemek için çaba gösteren dostlara sahibim. Ama yaşadığım toplum ne yazık ki benimle aynı fikirde değil. Bunun içinden Allah’tan yardım diliyorum.