25.02.2016
Bugün bilgisayarım konuşmaya başladı. Uzun zamandır hoparlörün fişini takmamıştım. Üşengeçlik, vakit bulamama, acele işler falan filan. Ama sabah Kenan Hoca sayesinde erken geldim ofisime. Havalansın diye pencereyi araladım. Kapalı jaluziyi açmak için masanın arkasına dolandığımda hoparlörün yeşil ucunu fark ettim. Zavallı yerde uzanmış bana bakıyor. Hemen taktım. Size fazla abartı gelebilir ama, bu benim için çok şey ifade ediyor.
Bilgisayarım benim her şeyim. Tıpkı sizlerin de hissettiği gibi. Ama onunla sadece iş için görüşmek beni mutlu etmiyor. Onun beni eğlendirmesi lazım. Arka fonda çalan bir radyo, bir klasik müzik çalışmamı eğlenceli ve zevkli hale getirir. Konsantre olmamı sağlar. Onunla duygusal olarak da bağ kurmama olanak tanır. Bilgisayarımı severim. Eskiden ona kompitur derdik. Şimdi kullanmıyoruz o ismi. Sürekli onunla ilgili bir şeyleri değiştirmek beni rahatsız ediyor. Bütün hayatımı içine koyduğum şeyin bu kadar çabuk eskiyor olması ne acı.
Eşyalarla aramızda duygusal bağ olması iy mi kötü mü bilemiyorum. Ama dün İzmir Urla da içinde eski eşyaların da bulunduğu restorana dönüştürülmüş taş ev çok güzeldi. Öyle bir yerde yaşamak ne güzeldir diye düşündüm. O ev benim olsaydı. O sokaktan her gün yürüyerek bakkala gidip ekmek alsaydım. Karşı komşuya sabah kahvesine gitseydim. Havadan sudan laflasaydık. Elimizde cep telefonu komşu kahve yapmaya gittiğinde derhal WhatssApp’ta kim ne demiş diye bakar mıydım? İki dakika sonra sıkılıp İzmir Alsancak’a yada Agora alışveriş merkezine gidelim mi der miydim komşuya? Ya da okulda ofiste bilgisayarın başında olmak için can atar mıydım?
Hayat bu seçimlerimizden oluşuyor. Kendimiz seçiyoruz nasıl yaşamak istediğimizi. Seçmediklerimiz için özlem duyuyoruz. Hadi ne istiyorsan onu yap deseler içinde bulunduğumuz seçeneğimizi terk etmekten korkuyoruz. Cesaret lazım. Bazen durup doğru yolda mıyız bir bakmak lazım. Gerçekten istediğimiz hayatı mı yaşıyoruz? Umarım sizin için öyledir. İnsan sevdiği işi yapınca çalışmak bir eğlenceye dönüşür. Sevdiğiniz kişilerle, sevdiğiniz işi yapmak ömür boyu yaşanacak bir zevk demektir.